NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
48 - (2987) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
سفيان، عن
سلمة بن كهيل،
قال: سمعت
جندبا العلقي قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من يسمع
يسمع الله به.
ومن يرائي
يرائي الله به".
{48}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Veki', Süfyan'dan, o da Seleme b. Küheyl'den
naklen rivayet etti. (Demişki): Ben Cündeb El-Alakî'den dinledim. (Dediki): Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Her kim (yaptığını)
işittirirse, Allah o kimseyi işittirir. Ve her kim riya yaparsa, Allah da onun
içyüzünü meydana çıkarır.» buyurdular.
48-م - (2987) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
حدثنا
الملائي. حدثنا
سفيان، بهذا
الإسناد.
وزاد: ولم
أسمع أحدا غيره
يقول: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم.
{M-48}
Bize ishak b. ibrahim de
rivayet etti. (Dediki): Bize Mülâî rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân bu
isnadla rivayet etti ve:
«Ondan başka hiç bir
kimseyi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu derken, işitmedim...»
cümlesini ziyâde etti.
48-م 2 - (2987) حدثنا
سعيد بن عمرو
الأشعثي.
أخبرنا سفيان
عن الوليد بن
حرب (قال سعيد:
أظنه قال: ابن
الحارث بن أبي
موسى) قال:
سمعت سلمة بن
كهيل قال:
سمعت جندبا
(ولم أسمع أحدا
يقول: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم غيره)
يقول: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
يقول. بمثل
حديث الثوري.
{M-48-2}
Bize Saîd b. Amr
El-Eş'asî rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyan, Velid b. Harb'dan naklen haber
verdi. (Saîd dediki: Zannederim îbni Haris b. Ebî Musa dedi.) Demişki: Ben
Seleme b. Küheyl'den dinledim. (Dediki): Ben Cündeb'den dinledim. (Ondan başka
hiç bir kimseyi Resûlullah (Sullallahu Aleyhi ve Sellem)'den dinledim derken
işitmedim.) Ben (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim
diyordu.
Râvi Sevr'in hadîsi gibi
rivayet etmiştir.
48-م 3 - (2987) وحدثنا
ابن أبي عمر.
حدثنا سفيان.
حدثنا الصدوق
الأمين،
الوليد بن
حرب، بهذا الإسناد.
{M-48-3}
Bize bu hadîsi ibni Ebî
Ömer de rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyan rivayet etti. (Dediki): Bize doğru söyleyen
emniyetli Velid b. Harb bu isnadla rivayette bulundu.
izah:
Bu hadîsi Buhârî
Kitâbu'r-Rikâk'da tahric etmiştir.
Hadîsin ilk
rivayetinden murad: «Benim şerik vesâireye ihtiyacım yoktur. Bir kimse bir şeyi
hem benim için, hem başkası için yaparsa, ben onu kabul etmem. Benimle birlikte
o işe kimi ortak yaptıysa, ona bırakırım,» demektir. Yâni: Riya için yapılan
amel bâtıldır. Sevabı yoktur. Sahibi günahkâr olur.
Diğer rivayetlerden
murad: -Bir kimse bir işi başkaları işitsinler de onu takdir etsinler diye
yaparsa Allah Teâlâ da kıyamet gününde onun bu hâlini mahşer halkına işittirir
ve kendisini rezil rüsvay eder, demektir.
Süm'a ile riya aynı
mânâya gelirler. Dinen ikisi de yasak edilmiştir. Bu rivayetlere muhtelif
mânâlar verilmiştir. Bâzıları: «Bir kimse başkalarının kusurlarını duyarak
onları etrafa yayarsa Allah da onun kusurlarını meydana çıkarır.» demiş. Bir
takımları: «Allah ona sevablarmı gösterir. Fakat kendisine hasret ve üzüntü
olsun diye vermez.» mütalâasında bulunmuş. Daha başkaları: «Bir kimse yaptığı
işle onu insanların işitmesini kastederse, Allah insanlara işittirir. Ve o
işten kazancı da yalnız bu olur.» demişlerdir.